Türkiye'de Bebek Ölüm Hızları ve Sağlık Altyapısındaki Sorunlar
Türkiye'de Bebek Ölüm Hızları ve Sağlık Altyapısındaki Sorunlar 28.02.2025 08:07
TBMM Bebek Ölümünü Araştırma Komisyonu, bebek ölüm hızlarını ve sağlık altyapısını ele aldı. Komisyon, sağlık harcamalarının yetersizliğine dikkat çekti.

Türkiye'de Bebek Ölüm Hızları ve Sağlık Altyapısındaki Sorunlar

TBMM Bebek Ölümünü Araştırma Komisyonu, bebek ölüm hızlarını ve sağlık altyapısını ele aldı. Komisyon, AK Parti Adıyaman Milletvekili İshak Şan başkanlığında toplandı. Şan, Ankara'da bir çalışma ziyareti gerçekleştireceklerini belirtti. İlk olarak Ankara İl Sağlık Müdürlüğü ziyaret edilecek ve brifing alınacak. Ardından, Ankara 112 Komuta Kontrol Merkezi ve Etlik Şehir Hastanesi çocuk kulesi ziyaret edilecek. Komisyon, bu süreçte ziyaretlerine ve dinlemelerine devam edecektir.

Güneydoğu Anadolu Bölgesinde Bebek Ölüm Hızı Daha Fazla

Komisyon Başkanı Şan'ın ardından Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu, bebek ölüm hızları hakkında bilgi verdi. Türkiye'nin bebek ölüm hızının dünya genelinde ortalama bir sıralamada olduğunu belirtti. Ancak, OECD ve Avrupa Birliği ülkelerine göre neonatal bebek ölüm hızının neredeyse iki katı kadar olduğunu ifade etti. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin bebek ölüm hızının daha fazla olduğu, bu durumun ekonomik durum ile ilişkili olduğu vurgulandı.

Türkiye genelinde bebek ölüm hızı binde 5,9 iken, 28 hafta altı ve bin gramın altındaki ölümler yok sayıldığında oran 3,7'ye düşmektedir. Aradaki fark, 28 hafta ve bin gram altındaki bebeklerin daha hassas olduğu ve dikkatli bakılması gerektiği gerçeğini ortaya koymaktadır. Sağlık hizmetlerinin donanım ve finansman gerektirdiği, Türkiye'nin sağlık harcamalarının dünya genelinde en düşük seviyelerde olduğu ifade edildi.

Sağlık Bakanlığı ve Üniversitelerin Yatak Sayısı Yetersiz

Prof. Dr. Ercan Tutak, Türkiye'nin sağlık altyapısı hakkında bilgiler sundu. Sağlık Bakanlığı, üniversite ve özel hastaneler arasında yenidoğan yoğun bakım yataklarının dağılımına baktığında, toplam 13 bin 295 yatağın yalnızca 4 bin 433'ünün Sağlık Bakanlığına ait olduğunu belirtti. Özel hastanelerin yatak sayısının daha fazla olduğu, bu durumun sağlık hizmetlerinin kalitesini etkilediği ifade edildi.

100 bin kişiye düşen hekim sayısının uluslararası karşılaştırmalarda en son sırada olduğu vurgulandı. Hemşire sayısında artış olsa da, 100 bin kişiye düşen hemşire ve ebe sayısının da uluslararası karşılaştırmalarda yetersiz olduğu belirtildi. Bebek ölüm hızının düşmesinin, sağlık çalışanlarının büyük gayretiyle mümkün olduğu ifade edildi.

İstanbul'daki Eğitim Yetersizlikleri

Tutak, Yenidoğan Canlandırma Programı (NRP) ile yoğun bakımda görev yapan sağlık personeline verilen eğitimden bahsetti. Diğer illerde bu eğitimin daha az olduğunu, İstanbul'un en büyük yarayı taşıdığını belirtti. Eğitim almadan mezun olacak sağlık çalışanlarının olabileceği, bu durumun bebek ölümlerini artırabileceği ifade edildi.

Transport sırasında yaşanan ölümlerin azaldığı, 112 acil yardım istasyonlarının organizasyonu ve hastanelerdeki boş yatakların belirlenmesi sayesinde bu durumun iyileştiği belirtildi. Yenidoğan yoğun bakım uzmanının varlığı, ölüm oranlarını etkileyen önemli bir faktör olarak değerlendirildi. Bebek ölümlerinin, doğum öncesi anne bakımıyla başladığı ifade edildi.

Denetim Süreçleri ve Kalite Kontrolü

Tutak, yoğun bakım bölümlerinin denetimleri ile ilgili süreçlerden bahsetti. Verilen cezaların caydırıcı olmadığını belirtti. Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan denetleme formlarının yeterli olduğunu düşündüğünü ifade etti. Yenidoğan ünitelerinin kalitesinin, taburcu olan bebeklerin sağlık durumlarıyla ölçülmesi gerektiği vurgulandı.

Yenidoğan ünitelerinin yalnızca ölüm oranlarına bakarak değerlendirilmesinin yanıltıcı olabileceği, kaliteli bakımın göstergelerinin daha kapsamlı bir şekilde ele alınması gerektiği ifade edildi. Bu bağlamda, sağlık sisteminin iyileştirilmesi için daha fazla kaynak ayrılması gerektiği sonucuna varıldı.

Bize Ulaşın